HAKAN KOÇAR YAZDI: "KİBİR"

KİBİR

Fıkra bu ya! Timur'la Nasrettin Hoca gezerken, Timur:

- Hoca ben bir köle olsaydım bana kaç akçe biçerdin? diye sorar

Nasrettin Hoca:

- 15 akçe biçerdim.

Timur, hiddetlenerek ;

- Hoca senin dediğini kulağın duyuyor mu? Benim üstümdeki peştamal 15 akçe eder.

Hoca:

- Ben zaten bu fiyatı peştamala biçmiştim der.

***

Üzerindeki kıyafetten gayrı ederi olmayan kibir abidesi insanların ortalıklarda adam sıfatında gezip dolandıklarını görüyoruz. Kimisi siyasetçi, kimi bilmem nerenin sayın başkanı, prof, yazar v.s. kimisinin isimlerinden daha uzun etiketleri olan bu insancıklar, toplumun ahlaki çöküş alametlerini sergileye sergileye her yerde boy gösteriyorlar. Bir bakıyorsunuz televizyonlarda, bir bakıyorsunuz sosyal medyada kocaman kocaman laflar ederek, boylarını aşan cümleler ve yüksekten bakan hal ve hareketlerle ego salgılamasına devam ediyorlar.

***

Kendilerini herkesten özel, seçilmiş ve üstün gören bu canlı türü; diğer insanları küçük görme hususunda zirve yapar. “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” düşüncesinin bilinç altlarında bolca depolandığı bu narsistik arkadaşlar, kendilerine her daim ayrıcalıklı davranılmasını bekler; beklemekle de kalmaz ukalaca talep ederler.

***

Toplumumuzun bu yaşam formu hakkında kafası o kadar karıştırılmıştır ki; bu tiplerin davranış biçiminin “Özgüven” olduğunu zanneder. Hatta bu davranışı sergileyenlere lider gözüyle bakar. Oysa, özgüven kişinin kendisiyle barışık olma hali, diğer insanlarla ilişkilerinde etik çerçevede, saygı ile yaklaşarak rahat davranış sergileme durumudur. Yoksa kendine hayran tiplerin, karşısındakini ve yaşadığı toplumu ezik, küçük görme hali değildir.

***

Kibir hastalık belirtisidir kardeşim. Ortalıklara çıkıp “En büyük benim” dersen, demesen de hal ve hareketlerinle bunu gösterirsen yalnız kalırsın. Siyaset yapıyorsun madem, e hani istişare? Hani çoğulculuk? Hani topluma hizmet için ortak müştereklerde birleşme?.. Kimse kusura bakmasın büyüklük hastalığı olan kişiler sınırlarını da bilemezler, nerede duracaklarını da…

***

Sözüm sadece siyaset müessesesindeki kibir hastalığına tutulmuşlar için değil elbette. Maalesef son yıllarda toplumun belirgin bir kısmında bu hastalığın belirtilerini ürpererek görmekteyiz. Bunu nasıl anlayabiliriz peki? Çok basit, belirli bir yetkiyle donatılmış insan çevresine baskı oluşturmaya ve diğer insanlar üzerinde zora dayalı tahakküm kurmaya başlamışsa, o kişide açıkça “kibir” vardır diyebiliriz.

***

Bunları neden yazdığımı merak eden olursa söyleyeyim, milletin başına ne geldiyse kibir ve kibirliler sebebiyle geldi de ondan…

HAKAN KOÇAR

8 MART KADINLARIN GÜNÜ

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KADININ ADI VAR