HAKAN KOÇAR'DAN ÖZGÜRLÜK KAVRAMINA FARKLI BİR BAKIŞ

NE KADAR ÖZGÜRÜZ ?

Özgürlük…

Sizin, bizim, hepimizin en temel haklarından biri… Hayatın gelgit çığlıklarında kaybolduğumuz anlarda hep özgür olmadığımızı düşünürüz. Daima ihtiyaç içinde özgür olmayı hayal eder, özgür olmak için çırpınır dururuz.

Oysa ki hepimiz usumuzun derinliklerinde saklasak da biliriz ki insan; yaşamının ve o yaşam içindeki özgürlüklerinin sınırlarını kendisi çizer. Özgürlükten maksat ÖZ’ün gürleşmesi, güçlenmesidir.

Biz özgürlükle ilgili bilincimizi dış dünyaya çevirip, çözümleri de dışımızda ararsak bir de bakmışız başka bir yaşam biçiminin tutsaklığına düşüvermişiz. Özgürlüğü bulduğumuzu zannederken yeniden kaybediverdiğimizi hüzünle görürüz.

Aslolan derinlerimizdeki ÖZ’ün farkına varıp onun ortaya çıkmasını sağlamak , içimizdeki taş kalıpları kırabilmek değil mi?.. Bunu anladığımızda gerçek özgürlüğün burada başladığını; önümüzde uçsuz bucaksız özgürlükler olduğunu görürüz.

Davranışlarımızı dengeler içinde yaptığımızda, sorumluluklarımızın farkında olup, onların ardında durabildiğimizde gerçek özgürlüğü yaşıyoruz demektir.

Kargaşanın ortasında, kendi özümüzdeki gücün, başarabileceklerimizin farkına varmaktır özgürlük. Sahip olduğumuz tüm duyguları en küçük hücremize varıncaya kadar hissedebilmek ve o duyguları en yoğun şekilde yaşayabilmektir.

Kendinizi dünyadaki tek hümanistmiş gibi görebilmek ve dünyayı olduğu gibi kabul edebilmektir özgürlük. Kayıtsız şartsız insanı ve doğadaki her şeyi /ama her şeyi/ sevebilmektir…

Haa belki de alacalı bulacalı, rengârenk giysileriyle oradan oraya kahkahalarla koşuşturan çocukların; havuç burunlu, zeytin gözlü kardan adamlar yapmasıdır kışın en orta yerinde. Kim bilir?..

Mevlana der ki; “Sen neyi arıyorsan, o’sun!”… Yani insanın değerinin ölçümünü o insanın aradığı şey olarak düşünebiliriz.

Siz eğer kendinizi arıyorsanız, özgürleşme yolunda emin adımlarla yürümeye başlamışsınız demektir…

HAKAN KOÇAR