EĞİTİMCİ YAZAR MEHMET KILIÇOĞLU YAZDI: "GARİP BİR KEDİ YAVRUSU..! SAVAŞÇI KEDİ...!"


GARİP BİR KEDİ YAVRUSU..! SAVAŞÇI KEDİ...!
Mayıs ayının yarısına doğru, soğuk ,yağmurlu bir günde bahçemizin duvar dibinde küçücük siyah-kahverengi bir kedi yavrusu duruyordu. Yanına yaklaştığım an kaçıyor, yakalanmıyor. Biraz, mama, biraz peynir vererek kendimize alıştırdık. Bizim mahalleye bir arabanın kaputuna sıkışarak gelmiş. Yani ölümden kurtulmuş. Kaputtan kurtulunca da sokağa kaçmış. Kimse yakalayamamış. Yağmurda kalmasın, üşümesin diye ayakkabılarımızın olduğu kapalı camlı bölüme aldık. Gözleri çapaklı, arada bir öksürüyor. Ama her gün peynir veriyoruz. Mama yemesi için önüne mama koyuyoruz. Yavru kedi yavaş yavaş iyileşti. Birinci savaşı kazanıp hayata tutundu.
Biz canlı hayvanı içeri alıp bakmak istemiyoruz. Ama bahçemizde sokak kedilerine her zaman mama veriyoruz, su koyuyoruz. Evcil hayvan ölünce çok üzülüyoruz. Eşim emekli müzik öğretmeni, canlı hayvanlar hastalandığında ya da öldüğünde çok üzülüyor. Onun için bahçede bakıyoruz. Eşim bahçedeki kedilere isim veriyor, onları adlarıyla çağırıp seviyor. Mamalarını, sularını her gün yeniliyor.
Bizim küçük kedi büyüdü, temmuz ayında bir aylığına tatile giderken ,komşuya bakması için mama ve peynir bıraktık. Sağ olsun komşu da kedimize iyi bakmış. Bir ay boyunca mamasını yemiş, bahçemizde bizi beklemiş. Tatil dönüşü bizi gördü, tanıdı, çok sevindi.. Biz de onun bizi beklemesine çok sevindik.
Eşim, ona gözlerinden dolayı BONCUK adını koydu. Boncuk ,sabahları kahvaltı hazırlığı için mutfağa indiğimiz an tıkırtılarımızı duyunca kapıya dayanıyor. Daha sonra ,bahçede bize pusu kuruyor. Patileriyle bir yerimizi çizmeden bize pati atıyor. Düşen elmaları yuvarladığım an kaleci gibi hızla elmaları yakalıyor. Yani bizimle oyunlar oynuyor.
Geçen hafta salı günü sabah bahçede Boncuğu bulamadık. Çevre bahçeleri aradım bulamadım. Öğleye doğru, bahçemize sürüne sürüne geldi. Arka patileri hasar almış. Baygın gibi. Hanımda ben de çok üzüldük. Yaklaştığımız an bizden kaçıyor. Issız yerleri seçiyor. Peynir ve mama yemiyor, dalgın duruyor. İki üç gün sonra peynir yemeye başladı. Mamayı da dört beş gün sonra yedi .
Yani Boncuk kefeni yırttı. Bizimle yeniden şakalaşmaya başlıyor. Hanım da sevindi Boncuğun eski haline dönmesine. Bu kedi savaşçı bir kedi olacak.
HAYATA TUTUNMAK, DİRENMEK ÇOK GÜZEL..!
MEHMET KILIÇOĞLU
YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİR TÜRKÜ TUTTURMUŞUM..!
BAYRAMLAR..BAYRAMLAR..MUTLU BAYRAMLAR!..