ŞAHSENEM PARLAK YAZDI : "EEE DAHA DAHA NASILSINIZ?"

11/26/2024

EEE DAHA DAHA NASILSINIZ?

Bir söz vardır bilirsiniz;

“ Hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler olmuştur”

Bir şeyler oldu evet !

Oldu eminim yani, hiçbir şey normal değil, belki size şuan ispat edemem ama iddiamın arkasındayım. Sanki havadan her sabah düzenli olarak öfke, şiddet, merhametsizlik, nefret, sevgisizlik, tahammülsüzlük vs. sıkılıyor ve bu şekilde başlıyor insanlar güne...

Hafta boyunca çalıştığım sosyal ekonomik olarak bir parça farklılık da bulunan iki ayrı lisede 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerime birkaç soru sordum :

*Sizce toplumca bir süredir iyi miyiz?

*Çıldırdık ve farkında mı değiliz?

*Sizce bu coğrafyanın sosyolojisindeki değişimler nelerdir?

Tabii ki farklı farklı cevaplar aldım bir kısmı benimle aynı fikirde:

-Evet çıldırdık hocam hiçbir şey, hiç kimse normal değil.

Bir kısmı :

-Değişim tabii ki olacaktı hiçbir şey aynı kalmaz bunu Herakleitos diyordu, siz öğrettiniz. Değişime mecbur ayak uydurmamız gerek.

Bir kısmı da:

-İyi değiliz hocam ama suçlu kim?” dedi. Ardından “Bu coğrafyada her sabah daha kötü ne olabilir diyerek uyanıyoruz. Geçen gün bebeğinin biberonuna tiner dolduran anne haberini izlediniz mi, ya da okudunuz mu?

Şimdi bir anne bebeğini cami avlusuna veya çöpün kenarına bıraksa bize daha mı insaflı gelecek bu anne?

Kötülüğün ya da merhametsizliğin dereceleri var mı?” dedim.

Tabii ikinci annenin daha insaflı olduğuna kanaat getirdiler. En azından çöp kenarına bırakmış, öldürmemiş zira!

Konuşacak konu çok malum, ders de müsait, kaldı ki akıl yürütme ve konuşma konusunda zayıflar biraz da burayı besleyebilmek adına devam ettim.

Sıra, tarafımca son zamanlarda sosyal medyadaki youtuberlar vesairelere getirildi tabii ki yine. Biliyorsunuz artık neredeyse şahsi meselem oldu bu mecraların zararlarını göstermek, anlatmak ve mevzuya eleştirel yaklaşmak.

Neyse gençlere oyuncak bebeğe şiddet gösterip defalarca vuran ve bıçaklayan şahsın videosunu anlatıp yorumlamalarını istedim. Burada bu videoyu paylaşan gençte normal olmayan bir durum olabilir mi diye sorarak. Buraya kadar her şey iyiydi, hayır yanlış anlaşılmasın benimle aynı fikirde de olmayabilirler ama en nihayet fikirlerini de temellendirebilmeyi bilmeliler. Neyse ne diyorduk yani en azından delirdiğimizi bir şeylerin normal olmadığını topluca kabul etmiştik. Burada ayrıştık...

Çünkü ben bir önceki yazımında belirttiğim gibi herkesin her istediğini paylaş(a)maması gerektiğini , her müzikle uğraşana şarkı diye ortaya zehir saçan sözlerle klip çekme şarkısını kitlelere ulaştırma hakkı verilmemesini, bunun bir denetim mekanizması olması gerektiğini yazmıştım . Çünkü oyuncak bebeğe bunu yapan yarın bebeğine de tiner içerir, günahsız, küçücük bir çocuğa tecavüz eder, kızları kesip surdan aşağı atar falan ve bizler ne yazık ki buna da zamanla şaşırmamaya başlarız dedim. Çünkü pek çok şeyde süreç üç aşamalıdır:

Önce yadırganır, sonra normalleşir ve en sonunda sıradanlaşır...

Pek çok öğrenci yasaklara çok sert bir şekilde karşı çıktı; “ isteyen o kişiyi videoyu, klibi, filmi izlemez, platformu takip etmez, şarkıyı dinlemez olur biter hocam“ dediler.

Oysa büyük resimden bahsediyordum ben. Kötülük böyle böyle normalleşti. Dahası sıradanlaştı.

Yahu “normale” razı haldeyiz, düşünsenize. Tıpkı bebeğini cami avlusunda bırakan kadın örneğindeki gibi...

Velhasılı kelam toplumun her alanına sirayet eden bir seviyesizlik var müzik sanat, eğlence, yemek yeme kültürü, moda, mizah vs....

Yani her şeyin kalitesi düştü ve biz hiç iyi değiliz!

Daha fenası bunun farkında da değiliz.

Biz gidişata dair böylesi endişeliyken yeni nesil asla kısıtlanmak, kurallara uymak, sınırlandırılmak, geleneğe sahip çıkmak ve bazen ortak paydada bir amaç etrafında buluşmak istemiyor.

Kısaca hiçbir şey istemiyorlar gençler, tek arzuları kendilerine asla karışılmaması, sınırsız özgürlük, her şeye en kolaydan ulaşmak vs..

“Çıldırdık” diyorum, ötesi var m? “Bugünlerde duyduklarımız eskiden de vardı diyorlar başka ülkelerde de var biz sosyal medya yoluyla öğrenmiş olduk” diyorlar.

“Dünya değişiyor” diyorlar dünya bu denli kötü mü değişmeli peki?

Ama bizde “Anadolu İrfanı diye bir şey vardı” diyorum.

“O ne ki” diyorlar.

Peki onu da bir sonraki yazımda anlatayım, söz size!

Şimdilik aklınızı koruyun, hiç yoksa görüşünceye dek, konuşulacak mevzu çok çünkü.

Sevgilerimle...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ŞAHSENEM PARLAK