MİLYON TAŞININ HİKAYESİ


Ayasofya Camisi'nin karşısında, Yerebatan Sarnıcı'nın yanında bulunan ve Bizans döneminden kalan tarihi taş, Antik Roma yollarının başlangıç noktasını ve sıfır meridyenini simgeliyor.
Bizans İmparatorluğu döneminde Konstantinopolis şehrine ulaşan tüm Roma yollarının başlangıç noktası sayılan ve dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan, sıfır noktasını gösteren yer olarak biliniyor.


Ünlü "Bütün yollar Roma’ya çıkar" sözündeki Roma’nın aslında İtalya’nın başkenti olan Roma için değil, İstanbul’daki Milyon Taşı için kullanıldığını söylersek sanırız hepiniz şaşıracaksınız , ama doğru olan bu...
4. yüzyılda Roma İmparatoru I. Konstantinus tarafından yaptırıldığı düşünülen taş, İstanbul’a ulaşan Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünyadaki diğer şehirlerin İstanbul ’ a olan uzaklıklarının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıymış. Hatta taşın Kudüs’ten getirildiği söylenmekte.
Milyon taşına Bizanslılar pek büyük anlamlar ve efsaneler yüklemiş. Bir efsaneye göre, Milyon Taşı'ndan ileri hiçbir düşman askeri geçemez, geçmeye çalışırsa gökten inen bir melek tarafından ikiye bölünürdü. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet ordusuyla İstanbul'a girerken bu efsanenin gerçeklemesini bekleyen Romalıların hayal kırıklığına uğradığı da günümüze ulaşan efsaneler arasında yer alıyor.
Resimde görüldüğü gibi,kare şeklinde yerleştirilmiş, birbirine kemerlerle bağlı dört mermer ayak üzerine oturtulmuş kubbeden oluşan anıtın kalıntısı olan Milyon Taşı, zamanla parçalanmış ve bugünkü görünümüne ulaşarak tek bir sütundan ibaret hale gelmiş.
Dünyanın Sıfır Noktası Ne Demek?
Dünyada birçok ülke, saatlerini İstanbul’a göre ayarlarmış eskiden. Hatta haritalar, bu nokta esas alınarak hazırlanır ve yönler buraya göre bulunurmuş.
1884 yılında Washington’da Uluslararası Meridyen Kongresi adıyla düzenlenen toplantıyla sıfır meridyeninin konumu İstanbul’dan İngiltere’nin Greenwich Kasabası’na taşınmış. Hatta İngilizlerin bu taşın yarısını keserek Greenwich' e götürdükleri dahi söylenmekte.
Anadolu toprakları üzerinde bizlerin sahip çıkması gereken kültürel mirasa sahip çıkamadığımız da ne yazık ki milyon taşı örneğiyle de ortada...



