MELEK KAVŞUT'TAN "SEPET SATICISI" ÖYKÜSÜ


MELEK KAVŞUT
SEPET SATICISI
O bölgede yaşayan bir kralın oğlu olan Zembilfroş, yakışıklı ve güzel olmanın yanı sıra çok bilgili ve yiğitliği ile de biliniyordu. Eğlenceli ve ihtişamlı yaşantısının yanı sıra sık sık ava çıkardı.
Bir gün avdan dönerken mezarlığın önünden geçer, tam mezara yönelip dua etmek üzereyken bir insana ait kuru kafa ve iskelet görür. O an dehşete düşüp bütün yaşadığı şatafatlı ,dünyevi işleri bırakıp Allah'a yönelir.
Mezarlıktan aceleyle kendini dışarıya atar ve secdeye durur. Bugüne kadar yaşadığı her şeyden zenginlik ve eğlenceden feragat eder ve tövbekar olur . Artık ayağa kalkmalı sonsuza kadar orada kalamazdı yoluna devam etmeliydi .
Kabristandan henüz çıkmışken başı döndü, oraya yığılıp kaldı bayılmıştı. Henüz kendine geliyordu ki her yer koyu karanlıktı sanki kayalar yıkılıyordu üzerine .
Tamamen kendine geldiğinde ter içindeydi. Ter damlaları göz pınarları da iniyordu. Elinin tersiyle yüzünü sildi ve yattığı toprak zeminden kalktı başı dönüyordu.
Bir süre atını aradı. Oysa atı yanı başındaydı. Öyle şaşkın ve panik içindeydi ki atını görmekte zorlamıştı. Atına binip evinin yolunu tuttu.
Zembilfroş, yaşadıklarını çok sevdiği eşine anlatmıştı ve birlikte sepet yapıp satacaklardı. Eşi de onun kararına saygı duydu .
Artık o günden sonra gördükleri karşısında şaşkına dönmüştü. Yaşamına bir yön vermesi gerekiyordu. İhtişamdan, zenginlikten, şatafatlı hayattan uzak durup ahiretine çalışacaktı artık. Zembil(sepet) yaparak hayatını idame ettirecekti ve bir çadırda yaşamaya başlayıp zembil yapmaya başladı eşiyle. Hiç durmaksızın sepet yaptılar ve bu sepetleri köy köy köy ,sokak sokak gezip satmaya çalıştı. Bir gün yolu Silvan'a düştü, Silvan beyinin eşi onu uzaktan gördü yaşadığı konağın penceresinden. Güzelliği ile nam salmış bu genç yakışıklı delikanlı ya o an vuruldu ve aşık oldu ne yapıp edip onunla karşılaşıp konuşması gerekiyordu. Hatun onu beyin konağına davet etti Zenbilfroş konağa gitti. Hatun ondan sepet aldı. Hatun aklına koymuştu onu yanına alacaktı. Onunla birlikte olup bir ömür beraber olmayı düşünüyordu ama zembilfroş bu fikre yanaşmadı. Hatunu reddetti.
Mutsuzluk mu Hatunu Silvan Beyinden uzaklaştırılmıştı yoksa iç huzur yoksunluğu mu bilinmez.
Zembilfiroş Hatun'un bütün ısrarlarına rağmen oradan kaçar ve ısrarlarına karşı koyar kabul etmez. Onunla birlikte olmayıp oradan kaçar. Bölgeden ve Silvan'dan uzak bir yere çadırını kurar eşiyle birlikte yine sepet satıp hayatını idam ettirmeye çalışır ama bu arada hatun boş durmayıp onu her yerde aradı aradı en sonunda izini buldu ve yeniden aşkını beyan etti. Zembilfroş yine reddetti çünkü Zembilfroş tövbekardır artık kendini Allah yoluna vermiştir . Günah işlemeyecektir günahkar olmayacaktır artık karısını da çok sevmek de bu arada çocukları da olmuştur. Reddeder Hatunu oradan gider ama Hatun Zembilfrosun arkasını bırakmaz bir türlü. Birgün Zembilfroş yeniden teklif eder yine red cevabı alır, kabul görmez. Çareyi Zembilfroşun eşiyle konuşmak da bulur. Eşine kendini anlatır büyük ısrarlar yapar ve büyük vaatlardan bulunur. Serveti malı mülkü ne varsa vereceğini söyler eşi Hatun'un bu teklifine karşı koyamaz ve o kadar malı mülkü altını, serveti ve mücevheri reddedemez. Hatun Zembilfroşun hanımına bir gece onunla birlikte olayım. Bir gecenin bedeli bu servet. Ondan sonra sizin peşinize bırakacağım. Bir gece birlikte olayım der ve o altınları kabul edersen zengin olursun der hanımına. Çocuklarınla beraber fakirlikten kurtulursun. Gece geç saatte kadar Silvan sokaklarında gezerek sepetlerini satar. Kalanlarını da alıp çadırına gelir ama hanımı uyumuştur onu rahatsız etmez hazırlanır, üstünü başını giyer. Yatağına geldiği zaman onun kendi hanımı olduğunu anlaması geç olur. Yatağa girdikten sonra hatunun ayağındaki gümüş halhal seslerinden fark eder çünkü hatun'un ayak bileklerinde halhal vardır o onları çıkarmayı akıl edememiştir. Yataktan hemen çıkıp kaçar, yolda da kaçarken Allah'a dua eder. Allah'ım böyle bir günah işlemektense canımı al der ve kendini öldürür. Hatun da zembilfoşun arkasından koşar. Koşarken o da şöyle bir dua eder. Allah'ım kavuşamazsak, Zembilfroş benim olmazsa ahirette bizi kavuştur ve o da aynı şekilde kendini öldürür. Ve bu hikaye bir türküye dönüşür dilden dile
Zembilfroş
Sepet satıcısı sepetleri getirir , güzel adam sepetleri getiriyor, karşiliğinda ekmek ve tahıl alır , çocuklarını onlarla doyurur.
Hatun
Sepet satıcısı fakir oğlu , gel beyin döşeğinde, üstüne vereyim sana ipekler güller,
çocuk ben sevdalıyım
Zembilfroş
Gerdanı boncuklu hanım , hiç olmaz kötekle zorla , o yukarıdaki Allah'tan korkum
Hanım ben tövbeliyim , tövbekar Zerdüştü ihtiyarın
Tövbeler hiç gelmem aşağı
Hatun
Zembilfroş tanınan değilsin, yalnız gömleklesin, elimden kurtulamazsın
Çocuk ben sevdalıyım
