HALİDE HALİD'İN KALEMİNDEN: "PENCERE"
PENCERE (Esse)
Pencere önünde oturarak düşünmeyi seven, şahsına büyük saygı duyduğum, yıllardır hatıralarımda yaşayan E. hanıma sevgi ve saygılarımla...
Bakışların uzaklarda ne arıyor, sevgili kadın?
O bakışlarda yuva kuran soruların cevabını çiçeklerden mi, kuşlardan mı, yoksa şu soruların suçlusundan mı bekliyorsun?
Bekleme kimseden ve hiçbir şeyden cevap bekleme…
Bütün soruların cevabını kalbine sor. Doğru cevabı yalnız ondan alabilirsin.
Dudaklarında gülüş, gözlerinde yaşadığın ömür kadar hüzün…
Bugüne kadar zarif omuzlarında taşıdığın yüklerdir o gözlerinde hüzne dönüşen.
Yalnızlığına sığınıp hayallerinde sonsuza kadar ikamet eden kişiyle kendini mutlu zanneden KADIN.
Sen güçlüsün. Aslında sevmiyorum bu kelimeyi. Çünkü uzun yıllardır şu sözle süslenmişim
“GÜÇLÜ KADIN”
Kadın sevgiyle, aşkla kendini güçlü hissetmeli…
Omuzlarında taşıdığı hayatın ağır yüklerine göğüs gererek değil…
Kadın arkasında ona değer veren, onu deli gibi seven insanla kendini güçlü hissetmeli…
Kendi mutluluğunu başka birine hediye edip, sonradan yalnız gecelerin kabusuyla başbaşa kalarak değil.
Söylemek zorundayım, çünkü bu söz hayatın bizlere verdiyi “sertifika”dır.
Güçlü olduğun için de geceleri uykuların başka gözlerde kiracı oluyor.
Güçlü olduğun için kitaplarla dost olmuşsun. Onlarla paylaşıyorsun kalbindeki kimseyle paylaşamadığın sözleri.
Gerçekten kitap kadar insana sadık kimse yoktur.
Kitap insanı sessizce dinler, sırrını sayfaları param parça oluncaya kadar kendinde saklar.
Sen sevilmeyi, sevmeyi, dünyanın bütün güzelliklerini, huzurunu, mutluluğunu hakediyorsun, GÜÇLÜ KADIN.
Sana kitaplarla beraber sadık kalan bir şey daha var,
PENCERE...
Seni senden alan, kitaplardan sonra seni anılarınla beraber kollayan arkadaşındır, PENCERE…
Karşısında yıllarınla vedalaştığın, anılarına sarıldığın bir şey daha var,
PENCERE…
HALİDE HALİD